Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yüksek enflasyon sorununu çözmek yerine derinleştirmeye devam etmesi, ocak ve şubat aylarında 1.2 trilyon liralık fatura çıkaracak. Hazine, ocak ayında 403 milyar lirası faiz olmak üzere 578 milyar liralık devasa bir iç borç ödemesi yapacak. Şubatta ise 426 milyar lirası anapara olmak üzere 578.6 milyar liralık iç borç ödenmesi gerekiyor. 
Tarihsel ortalamasını 3’e, 4’e katlayan borç yükü 2 ayda 1 trilyon 157 milyar liraya ulaşacak. Rekor seviyedeki borcun nedeni ise yüksek enflasyon. Ocak 2016’da ihraç edilen enflasyona endeksli tahvil borçlanması, yanlış ekonomi politikalarının sonucunda 2026 bütçesini vuracak.

‘ÜLKEYE YAPILMIŞ KÖTÜLÜK’

Ekonomist Kerim Rota, ocak ayında iç borç stokunda ödenecek 403 milyar lira faize dikkat çekerek, her ay ortalama 150 milyar lira olan faiz ödemesinin ocakta zirve yapacağını söyledi. Rota, ocak ayındaki olağanüstü yığılmanın nedeninin, “Ocak 2016’da ihraç edilen ve 14 Ocak 2026’da itfası gelen tek bir büyük tahvil” olduğunu belirterek, enflasyona endeksli bu tahvilin anaparasının 20.3 milyar TL, ödenecek enflasyon farkının (faiz kaleminden) ise 260 milyar lira olduğunu söyledi. “Enflasyonun tek hanelerden yüzde 80’lere çıkmasında sorumlu kimse bu 260 milyarın sorumlusu oldu” diyen Rota, tahvilin sorumluluğunun söz konusu dönemin ekonomi yönetiminde olduğunu dile getirdi.

Rota, yüksek enflasyonun ülkeye verdiği zararın yanında, bu dönemde ekonomi yönetimini devralan kadroların üzerinde de ağır bir yük oluşturduğunu belirterek, “Enflasyonun elden kaçırılması maalesef ülkeye yapılmış büyük bir kötülük. Şimdi bu hatayı düzeltmek için çok daha maliyetli bir süreçten geçiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

2026’da Merkez’in iç borç yükü: 3.7 trilyon lira

Merkezi yönetimin 2026 Ocak–Eylül döneminde yapacağı iç borç ödemeleri rekor seviyelere ulaştı. Söz konusu dokuz aylık dönemde Hazine’nin toplam 3 trilyon 725 milyar lira iç borç servisi bulunuyor. Bunun 2 trilyon 214 milyar lirası anapara, 1 trilyon 510 milyar lirası ise faiz ödemelerinden oluşuyor. Özellikle ocak ve şubat aylarında yoğunlaşan büyük ölçekli tahvil itfaları, borçlanma maliyetlerinde geçmiş yıllarda yapılan hataların etkisini bir kez daha ortaya koyuyor. Ekonomistler, faiz yükünün bu kadar şişmesinde enflasyonun uzun süre kontrol- 
den çıkmasının belirleyici 
olduğuna dikkat çekiyor.