ABD Başkanı Donald Trump’ın “Üçüncü dünya ülkelerinden göçü tamamen durduracağım” açıklaması Washington’da tartışma yarattı. Başkan Trump, suç oranlarını göçmenlere bağlasa da uzmanlar bu teze karşı çıkıyor. Uzmanlar, özellikle Afgan asıllı bir zanlının durumu üzerinden, düşük gelirli göçmenlerin suç işleme olasılığının ortalama Amerikalılardan daha düşük olduğunu vurguluyor. Ayrıca ABD’de sınırda sığınma başvurularının büyük ölçüde engellendiği ve yönetimin tek bir olay üzerinden politikalar üreterek toplu cezalandırma uyguladığı belirtiliyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın “Üçüncü dünya ülkelerinden göçü tamamen durduracağım” açıklaması, Washington’daki tartışmaları alevlendirdi. Başkan Trump, sosyal medya üzerinden yaptığı sert açıklamalarda suç oranlarını göçmenlere bağlasa da uzmanlar bu teze karşı çıkıyor.

Uzmanlar, Washington’daki dehşet verici saldırıyı gerçekleştiren Afgan asıllı zanlının durumuna dikkat çekiyor ve dünya genelinde sığınma hakkına erişimin giderek zorlaştığını vurguluyor.

Andrew Selee, “Amerika Birleşik Devletleri’ne gelen göçmenler genellikle iyi eğitimlidir. Yoksul ülkeler ile düşük gelirli göçmenler arasında doğrudan bir bağlantı yoktur; aynı şekilde düşük gelirli göçmenler ile suç arasında da bağlantı bulunmamaktadır. Aslında düşük gelirli göçmenlerin suç işleme olasılığı, ortalama bir Amerikalıdan daha düşüktür. Afganistan’daki o özel birlik üyesi, CIA ile çalışmasına izin verilmeden önce muhtemelen çoğu göçmenden ve hatta çoğu Amerikalıdan daha kapsamlı güvenlik taramasından geçti.

ABD, sınırda sığınma başvurusunu büyük ölçüde ortadan kaldırdı. Bu durum mahkemelerde dava konusu olacak; ancak şu anda sınırda sığınma başvurusu yapmak neredeyse imkânsız. Önümüzdeki birkaç yıl içinde dünyanın birçok yerinde bunun genel bir hareket olacağını göreceğiz” ifadelerini kullandı.

Göçmenlik avukatı ve Project ANAR eş direktörü Laila Ayub ise şunları söyledi: “Başkanın kullandığı terimlerin politika veya hukukta bir karşılığı yok. Son iki günde ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri’nde bazı direktifleri işaret eden resmi açıklamalar gördük; ancak bunların fiiliyatta nasıl uygulanacağını hâlâ anlamaya çalışıyoruz. Yönetimin, tek bir kişinin eylemine yanıt olarak aldığı bu önlemler, aslında bir tür toplu cezalandırma niteliğindedir. Biz bunu böyle değerlendiriyoruz.”


