
CHP Aydın İl Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Dinç, yaptığı basın açıklamasıyla ülkeyi ekonomik dar boğaza sokan ve sokakta halk ile buluşmaya cesaret edemeyen AKP’lilere yüklendi. Yerel seçimleri işaret eden Dinç, AKP’ye “sizin cezanızı halk verecek” dedi.
Türkiye, tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birisini yaşıyor. Halk, geçim sıkıntısı çekerken AKP’li vekiller mecliste mangal partisi verip ikramlarda bulunuyor. Tüm bunlar yaşanırken de AKP’li isimlerin pek fazla sokağa çıkmadığı görülüyor. Ekonomik olarak dar boğazda olan vatandaşla yüzleşmeye korkan AKP’ye Cumhuriyet Halk Partisi ( CHP) Aydın İl Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Dinç’ten alev topu açıklama geldi.
Mustafa Dinç açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Ekonominin hali belli; yeni yıldan halkımızın tek beklentisi asgari ücrete gelecek zam olmuş, geçim sıkıntısı olmuş. AKP’nin beceriksiz ekonomik politikaları nedeniyle her geçen gün daha da eriyen Türk Lirası’ndan yabancı yatırımcılar dahi kaçıyor, ülke ekonomisi yabancı dövizler üzerinden dönüyor. Dolar her gün rekor tazelerken zamlar da dur durak bilmiyor, vatandaşlarımız borç batağının içerisinde yaşam mücadelesi veriyor.
Bakın bankaların faizleri ortada, orta direk diye tabir edilen sınıf kayboldu. Vatandaşlarımız borçlarını kapamak için yeni borçların içine giriyor, her geçen gün daha da dibe batıyor. Ülkemizde artık ya AKP’ye yakın ‘yağlı tabaka’ var ya da açlık sınırının altında yaşamaya çalışan vatandaşlarımız.
Çarşıya, pazara dahi çıkamayan vatandaşlarımız karınlarını doyurduklarına şükredecek haldeyken AKP’li milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde mangal partileri düzenliyor. Hemşehrilerimiz evine yumurta alamazken, çocuğunun cebine harçlık koyamazken sarayda sofralardan smoothieler eksik olmuyor. Emeklilerimiz ete hasret kalmışken ‘yağlı tabaka’ sefa sürüyor.
Bakın ilaç fiyatlarına tek kalemde yüzde 25 zam geldi. Dile kolay yüzde 25! Peki sonrasında ne oldu? Vatandaşlarımız ilaç bulamıyor, hastalar sağlığına kavuşamıyor. AKP hükümeti vatandaşı sağlığından da ediyor! 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 53 bin 108 liraya yükseldi. Bu ne demek? Gecesini gündüzüne katarak çalışan vatandaşın gelirinin yüzde 75'i kiraya gidiyor, elinde kalan ile de hayatını daim ettirmeye çalışıyor. Bu düzene sebep olanlara söylenecek tek bir şey var; yazıklar olsun!
Duyun artık bu halkın sesini. Beceriksiz ekonomi politikaları nedeniyle bu millet her geçen gün daha da dibe çekiliyor. Bu gerçekleri siz de biliyorsunuz, zamlardan sizler de rahatsız oluyorsunuz; biliyoruz. Biliyoruz neden çarşıya, sokağa çıkamadığınızı. Biliyoruz bu halkın gerçekleriyle yüzleşmekten korktuğunuzu. Ama hiç merak etmeyin, bu halk sizin cezanızı 31 Mart’ta her zaman olduğu gibi yine kesecek. Sorunlarını görmezden geldiğiniz, sesine kulağınızı kapattığınız bu şanlı millet beceriksizliğinizi cezasız bırakmayacak.
Bu halk kendisinden yana olanı biliyor, destekliyor, bağrına basıyor. Siz de biliyorsunuz bunu, görüyorsunuz ve korkuyorsunuz. Korkun! 31 Mart’ta bir kez daha yaşayacağınız hezimeti düşünün ve korkun! Gene kaybedeceksiniz yenile yenile yenilmeyi öğreneceksiniz…”
Şu bizim ülkenin geldiği duruma bır bakarmısınız. Oysa bu halk kendisidir, emeklisi, işçisi, çiftçisi, memuru oylarıyla başımıza getirdikleri böyle bir adamdan, Allah’tan rızık ister gibi, vatandaş onun, ahırdaki hayvanlarına kaç ölçek Arpa yem verecek misali, bize de ne kadar kaç ölçek arpa verir acaba diye gözünün içine bakar oldular. Oysa bu ülkeyi bu hale getiren ta kendisidir, halen böyle birini alaşağı edecek donanımlı kapasiteli birikimli bilgili adam gibi adam bir siyasetçi yok bu ülkede. Artık halk ayaklanmalıdır. Kendisi batırdı bu ülkeyi ben ekonomistim diye bu günlere getirdi. Kendi hatalarının faturasını zaten birkaç yıldır emekliye ve asgari ücretliye ödetirken, bundan böyle daha kaç yıllar sürecek bu insanlar bu ağır faturanın bedelini ödeyecek. Zira sosyal patlama çok yakındır, artık bu ülkede herşey inceldiği yerden kopmasının elzem olduğu kaçınılmaz bir gerçektir.